Ekmeğin tarihi medeniyetlerin tarihi kadar eskidir. Ekmek, insanoğlunun bilinen en eski ve önemli gıda maddesidir. Yurdumuzda yaygın olarak buğday unundan ve mayalanmış hamurdan üretilen ekmek tüketilmektedir. Ancak kısıtlı da olsa bölgelere göre mısır, yulaf, çavdar ve benzeri tahıllardan da ekmek üretilmektedir. Ekmek, bir emek ürünü, alınteri’nin simgesi ve Allah’ın kullarına nimeti olarak hemen bütün dinlerde övülmüş ve kutsal sayılmıştır.
“Ekmek Bir Emek Ürünü, Alınterinin Simgesidir”
Ekmeğin özel bir yer tuttuğu kültürlerde fırıncılık da önemli bir yer tutmaktadır. Türk kültüründe özellikle Karadenizliler için fırıncılık tutku ve önemli bir meslektir.
Hayatı olumsuz etkileyen sıcaklığa en çok maruz kalanlar ekmek fırınlarında ocak başında çalışan ustalar oluyor. İnsanlar gölgede durmakta bile zorlanırken fırında ocak başında çalışan ustalar, hem fırının sıcaklığı hem de aşırı yaz sıcaklarıyla mücadele ediyor. Sıcak ekmek ve pide yetiştiren fırın ustaları, saatlerce ateşin karşısında kavurucu sıcaklara rağmen işini aşkla sürdürüyor.
Fırıncılığın gecesi gündüzü olmadığını ifade eden Ekmek Ustası Ercan Baş, “İşimizin zorluğu Sıcak ve uykusuzluk” dedi.
Türk kültüründe ve dünya kültüründe ekmeğin önemli bir yeri olduğunu ifade eden İlçemiz Fatsa’da fırın işletmelerinden olan Gökhan Unlu Mamülleri Ekmek Ustası Ercan Baş, fırıncılık mesleği, ekmeğin yapımı ve kültürü hakkında şu ifadelerde bulundu;
“Ben Ercan Baş, Fatsa’da Gökhan Unlu Mamülleri’nde fırın ustasıyım. Fırıncılık oldukça meşakkatli bir meslektir. Ekmek, sofradaki ve evlerdeki yeri tartışılmaz bir besin kaynağıdır. Unun ekmeğe dönüşümü sürecinde yaşananlar ise hiç de hafife alınacak gibi değildir. Özellikle dünya tarihinde bilindiği üzere ilk besin kaynaklarından birtanesi ekmektir. Ekmeğin özel bir yer tuttuğu kültürümüzde fırıncılık da önemli bir yerde bulunmaktadır. Türk kültüründe özellikle Karadenizliler için fırıncılık önemli bir meslek konumunda yerini alıyor. Yurdumuzda yaygın olarak buğday unundan ve mayalanmış hamurdan ekmekler yapılmaktadır. Ancak kısıtlı da olsa bölgelere göre mısır, yulaf, çavdar ve benzeri tahıllardan da ekmek üretilmektedir. Ekmek bir emek ürünü, alınterinin simgesidir. 50 kiloluk un çuvallarının taşınması ile başlayan sürecin en zorlu kısmı ise hamurun fırına verildiği anlar. Sıcaklıklar bazen 80 derece oluyor bazen ise 200-300 dereceyi bulabiliyor. Fırının hemen dibinde saatlerce çalışmanın pek de kolay olmadığını söylemem mümkün. Fırıncılığın inceliği sıcağa dayanabilmektir. Gece ve gündüz çalışılan bir meslektir. Gecenin bir vakti uyanarak sabah ekmekleri için hamuru hazırlamak ve sabah kahvaltıları için üzerinde dumanı tüten sıcacık ekmekleri müşterilere sunmak ve bunu gün boyu yapabilmek büyük özveri ister. Gece uyumadığımız zamanlarda oluyor ve bu şekilde geçimimizi sağlıyoruz. Simit, ekmek, poğaça yapıyoruz. Fırında pişirme işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Bir fırında un ile yapılabilecek hemen hemen tüm besinleri Fırınımızda yapıyoruz.” dedi.
“Fırıncılık Mesleği Yazın Gerçekten Çok Zor”
80 dereceyi bulan sıcakta çalışan ustalar, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üretimlerine aralıksız devam ediyor. Ekmek parasının zor olduğunu aktaran fırıncılar, yazın bol su içtiklerini ve sürekli zayıfladıklarını söylüyor. Fırıncılar özellikle yaz mevsiminde hava sıcaklıkları ile fırının kavurucu sıcağının birleşmesi ile bunaldıklarını ifade ediyor.
Fırının içinin çok sıcak olduğu için günde ortalama 5 ila 10 litre arasında su tüketmek zorunda kaldığını ve yaz aylarında fırında çalışmanın çok zor olduğunu aktaran fırıncı Ercan Baş, “Yaz sıcaklarında gölgede durmakta bile zorlanırken fırında çalışıyoruz ve hem fırının sıcaklığı hem de aşırı yaz sıcaklarıyla mücadele ediyoruz. Dışarının sıcaklığı yaz aylarında özellikle 35 derece oluyor ve fırının sıcaklığı ile birlikte 80 dereceye yakın oluyor. Fırına yakın olan usta ve fırının arkası daha sıcak oluyor. Fırının içi çok sıcak olduğu için günde ortalama 5 ila 10 litre arasında su tüketmek zorunda kalıyoruz. Yazın özellikle bol su içiyoruz ve sıcakta çalıştığımız için sürekli zayıflıyoruz. Fırının arka kısmında hava sirkülasyonu olmadığı için ortam gerçekten çok sıcak oluyor. Bizim işimiz yazın çok zor.” dedi.
“Çırak Yetiştirmede Zorlanıyoruz”
Fırıncılık mesleğinde eskiye göre çırak yetişmediğini ifade eden Fırıncı Ercan Baş, ” Fırıncılık mesleğinin zor bir meslek olduğunu bilen gençler eskiden iş öğrenmek için geliyorlardı. Son senelerde çırak yetiştirmede gerçekten çok büyük zorluk çekiyoruz. Gelecek nesillere de bu mesleği aşılamak istiyoruz çünkü bu meslek kültürümüzde çok önemli bir meslek konumunda yerini almaktadır.” dedi.
Haber: Engin Yüksel
#fatsasondakikahaber